Konutta yaşanan fahiş kira artışı krizleri, aile sağlık merkezlerinde de kendini göstermeye başladı. Kiralanan alanda görev yapan aile hekimlerinin ödemesini yaptığı binaların mülk sahibi tarafından kiraları astronomik şekilde artırılınca birçok aile hekimi bu artış nedeniyle davalık oldu. Aile Sağlığı Merkezi hekimlerinin sokağa atılma riski ortaya çıkınca Sağlık Bakanlığı, belediyelere ait parklara aile sağlığı merkezi yapılmasının önünü açtı.
Kirayı ödeyemiyorlar
Resmi Gazete’de yayımlanan Kamu Sağlık Tesisleri Ruhsatlandırma Yönetmeliği’nde Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmelik ile çocukların oyun oynadığı, vatandaşların sosyalleşip nefes aldığı belediyeye ait yeşil alanlara sağlık tesisi yapılabilecek. Birlik Sağlık Sen Genel Başkanı Ahmet Doğruyol, “Eski sağlık ocaklarının birçoğu depreme dayanıksız olduğu gerekçesiyle boşaltıldı ama yıkılıp yenileri yapılmadı. Bu tesislerdeki aile hekimleri de özel mülkleri kiralayıp orada hizmet vermeye başladı. Ama doktorlarımız gelen zamlar sonucu bu kiraları karşılayamıyor. Yaşanan kira sıkıntıları, açılan davalar, kapı dışarı edilen aile hekimleri gibi çeşitli faktörler sonucu böyle bir çözüm üretildiğini düşünüyorum” dedi. Doğruyol ayrıca toplumun ortak kullandığı alanlarda sağlık tesisi yapıldığında tıbbi malzemelerin ister istemez tesis dışına çıkıp parka oynayan çocuklarla temas edebileceğini bunun da halk sağlığı sorununa neden olabileceğini vurguladı.
“Can güvenliği yok”
Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri (SES) İzmir 2 nolu Şube Eşbaşkanı Başak Edge Gürkan ise hem parka tesis yapılabileceğini hem de bu tesis için depreme dayanıklı olup olmadığına bakılmayacağını söyledi. Kararı kaygı ile karşıladıklarını açıklayan Gürkan, “Bu durum şehircilik ilkelerine aykırı olup ilgili sağlık tesisine çalışanlar ve sağlık hizmeti için başvuran hastalar açısından can güvenliği riski oluşturur. Bu akıl almaz muafiyet hem çalışanın hem vatandaşının canını hiçe sayan bu maddedir” diye konuştu. Hazine’ye ait araziler dururken çocukların oynadığı parklara göz dikildiğini sözlerine ekleyen Gürkan, “Sıra kamunun ortak alanlarına geldi. Sağlık hizmetlerinden tamamen elini çekmek isteyen iktidar, birinci basamak sağlık tesislerine bina tahsis etmek yerine böyle bir uygulamaya gidiyor. Yurttaşlarımızın dinlenmek, hava almak, yeşil alanlardan faydalanmak gibi ihtiyaçlarını karşıladığı parklar şimdi de kamu sağlık tesislerine çevrilerek yurttaşlarımızın temel hakları gasp edilmekte” ifadelerini kullandı
Yönetmelik, ‘Yer yok’un itirafı
İmar mevzuatında kentsel sosyal altyapı alanlarına yönelik birtakım standartların olduğunu açıklayan TMMOB Şehir Plancıları Odası İzmir Şubesi ise söz konusu yönetmelikle, aslında kamunun sağlık hizmetleri için hizmet verecek yeri olmadığının açıkça beyan edildiğini aktardı. Açıklamada şu bilgilere yer verildi: “Söz konusu yönetmelik ile kamuya ait yeni hizmet alanları yaratmak veya kamu mülklerinin bu doğrultuda değerlendirilmesi yerine park olarak tarif edilen kamusal alanlarımızda yapılaşma hedeflenmekte. İnşa edilecek bu yapıların hangi büyüklükte olması gerektiğine dair bir ifade de bulunmamaktadır. Yani en küçüğünden en büyüğüne kadar tüm parklara bu tesisler yapılabilir. Bunun yerine mevcut kamu mülkleri satılmadan halkın ihtiyaçları göz önüne alınarak kamusal hizmetler için kullanılmalı ve park alanları gibi açık kamusal alanlarımız herhangi bir yapılaşma tehdidiyle karşı karşıya bırakılmamalıdır.”
