Göğüs Hastalıkları Uzmanı Dr. Öğr. Üyesi Adem Dirican, çevre kirliliğinin, küresel ölümlerin yüzde 24'ünden sorumlu olduğunu vurguladı. Çevrenin, canlıların yaşam boyu etkileşim içinde olduğu fiziksel, kimyasal, biyolojik, sosyal ve ekonomik faktörlerin bir bütünü olduğuna dikkat çeken Dr. Dirican, Dünya Sağlık Örgütü'nün (DSÖ) verilerine göre, çevresel faktörlerin insan sağlığı üzerindeki olumsuz etkisinin her geçen gün arttığını belirtti.
Büyük rol oynuyor
Dr. Dirican, çevre kirliliğinin tarih boyunca sağlık üzerinde büyük bir rol oynadığını ifade ederek, özellikle hava, su ve toprak kirliliğinin günümüzde insan sağlığını doğrudan tehdit eden en önemli unsurlar arasında yer aldığını söyledi. Sanayileşme, teknolojik gelişmeler ve nüfus artışının bu kirliliği daha da derinleştirdiğini belirten Dr. Dirican, DSÖ'ye göre, küresel ölümlerin dörtte birinin çevre kirliliğine bağlı olduğunu, bu durumun, insan sağlığı açısından oldukça ciddi bir tehdit oluşturduğunu ifade etti.
Acil çevresel tedbirler
Özellikle çocuk sağlığı üzerindeki etkilerin çok daha çarpıcı olduğunu kaydeden Dr. Dirican, kükürt dioksit, azot dioksit ve havadaki partiküllerin çocuklarda solunum yolu hastalıklarına yol açarken, kurşun ve ağır metallerin ise kansızlık ve nörolojik bozukluklara neden olabildiğini, bu olumsuzlukların önüne geçmek için acil çevresel tedbirlerin alınması gerektiğini vurguladı.
Kritik öneme sahip
Türkiye’de de çevresel sorunların giderek arttığını ifade eden Dr. Dirican, müsilaj, yangınlar, kuraklık ve sel gibi doğal felaketlerin yanı sıra hava kirliliği, plansız kentleşme, plastik atıklar ve su güvenliğinin de en önemli gündem maddeleri olduğunu söyledi. Çevrenin korunmasının, sağlığın korunması anlamına geldiğini vurgulayan Dr. Dirican, sürdürülebilir yaşam biçimlerinin benimsenmesinin çevre kirliliğinin etkilerini azaltmak açısından kritik bir öneme sahip olduğunu dile getirdi.