Bursaspor ve Amedspor'un karşılaşması, Türk futbolunun sınırlarını aşarak toplumsal bir meseleye dönüştü. Tribünlerde yaşanan gerginlikler ve maçın atmosferini zehirleyen olaylar, sporun ötesinde derin bir kavganın işaretçisi gibi duruyor. Ancak bu gerginliğin kökeni nedir? Neden Bursa ve Amed arasında bu kadar büyük bir gerilim var? İşte bu soruların yanıtları...
Bursaspor Amedspor olayı nedir?
Geçtiğimiz sene Türkiye Futbol Federasyonu'nun 2. Lig Beyaz Grup 23. hafta maçında Bursaspor ile Amedspor arasındaki karşılaşma, 5 Mart Pazar günü Bursa'da gerçekleşti. Ancak maçın heyecanı ve rekabeti, saha içi mücadeleden çok daha fazlasını barındırdı. Maç öncesinde ve sırasında yaşanan fiziksel ve sözlü saldırılar, tribünlerde açılan tartışmalı pankartlar ve atılan cisimler, sporun ötesinde üzücü bir tablo çizdi.
Bursaspor tribünlerinde yer alan bir grup, geçmişte yaşanan faili meçhul cinayetlerle anılan "Beyaz Toros" otomobilinin pankartını açarak, "Yeşil" kod adlı Mahmut Yıldırım ve "Pala" karakterini oynayan bir figürün posterlerini sergiledi. Bu durum, Amedspor'un taraftarlarını rahatsız ederken, sahaya pet şişeler, bıçak ve hatta mermi gibi tehlikeli cisimlerin atılmasıyla olaylar daha da büyüdü. Ancak maçın sonucu, Bursaspor'un 2-1'lik galibiyetiyle sonuçlandı.
Olaylar, toplumun geniş kesimlerinden tepki çekti. Bursa'daki spor yorumcuları, yaşanan saldırıların kabul edilemez olduğunu ve önceki benzer olayların da hatırlanması gerektiğini belirttiler. Ancak tepkiler sadece spor camiasıyla sınırlı kalmadı. İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, sosyal medya üzerinden olayları kınarken, Türkiye Futbol Federasyonu ise soruşturma kapsamında ilgili kamu görevlilerini açığa aldı.
HDP ve Yeşil Sol Parti'nin Bursa il örgütleri, olaylar hakkında açıklamalarda bulunarak, sorumluların istifasını talep ettiler. Ancak eski Bursaspor Başkanı Emin Adanur, olayların tüm camiayı ırkçı olarak yargılamaya yönelik olduğunu reddederek, camiada farklı etnik kökenlere sahip insanların bulunduğunu vurguladı.
Olaylar, geçmişte yaşanan benzer gerginliklerle de ilişkilendirildi. 2010 yılında yaşanan Bursaspor-Diyarbakırspor maçındaki ıslıklamalar ve sahaya atılan maddeler gibi örnekler, günümüzdeki gerginliğin köklerini gösterdi. Aynı zamanda, 25 Eylül 2022'deki Bursaspor-Amedspor maçının TRT'de yayınlanmayışı gibi olaylar da tartışmalara neden oldu.
Maçtaki olaylar ve sonrasındaki gelişmeler, toplumun çeşitli kesimlerinden farklı tepkiler aldı. Anadolu Gazeteciler ve Spor Yazarları Derneği Başkanı İbrahim Erdoğan, taraftar davranışlarını kınarken, spor yorumcusu Tolgay Ataokay, utanç verici olayların herhangi bir etnik, dini veya siyasi aidiyetle ilişkilendirilmemesi gerektiğini vurguladı.
Amedspor Kulüp Başkanı Selahattin Yıldırım, olayların geçmişte Diyarbakırspor'a yönelik saldırılarla başladığını ve benzer gerginliklerin devam ettiğini ifade etti. Yıldırım, federasyona başvurarak Bursaspor'la aynı grupta yer almak istemediklerini belirttiklerini ancak taleplerinin reddedildiğini söyledi.
Olaylarla ilgili tartışmalar sürerken, gelecek adımların nasıl atılacağı merak konusu. Ancak herkesin üzerinde anlaştığı bir nokta var: sporun şiddet ve ayrımcılığa karşı bir araç olarak kullanılması gerektiği ve bu tür olayların bir daha yaşanmaması için gerekli önlemlerin alınması gerektiği.