Geçmişin tozlu sayfalarında kaybolmuş bir trajedi: Bilge Köyü Katliamı. Ne zaman oldu? Ne zaman olmadı ki, diyeceksiniz. Ancak, bu tarih, sadece takvimlerde değil, insanların hafızasında da canlı bir şekilde varlığını sürdürüyor. Kullanıcılar, merakla soruyor: "Bilge Köyü Katliamı nedir?" ve "Bilge Köyü Katliamı ne zaman oldu?" İşte tüm detaylar, bu merak edilen soruların ardındaki sis perdesini aralıyor. Acı bir gerçek, zamanın derinliklerinden gün yüzüne çıkıyor: Unutulanlar, asla tamamen unutulmaz.
Bilge Köyü Katliamı nedir?
Mardin'in sakin köylerinden biri olan Bilge Köyü, 4 Mayıs 2009'da yaşanan dehşet dolu bir olayla adını tarihe yazdırdı. Köy korucusu Mehmet Çelebi'nin önderliğinde gerçekleşen nişan töreni, kısa sürede karanlık bir katliama dönüştü. El bombaları ve otomatik silahlarla donatılmış en az iki maskeli saldırgan, masum insanlara yönelik bir saldırı başlattı. Bu dehşet verici olayda en az kırk dört kişi hayatını kaybetti, altı kişi ise yaralandı.
Saldırının ardından yaşananlar, Türkiye'nin modern tarihindeki en kanlı olaylardan biri olarak kayıtlara geçti. Görgü tanıklarının ifadelerine göre, yatsı namazının ardından nişan evine baskın düzenleyen saldırganlar, 20 dakika boyunca kalaşnikov silahlarla köylüleri taradılar ve ardından izlerini kaybettirdiler.
Bu vahşi saldırıda hayatını kaybedenler arasında köy muhtarı ve aynı aileden on kişi bulunuyordu. Ölenler arasında altı çocuk, on altı kadın ve yirmi iki erkek vardı. Gelin Sevgi Çelebi ve kocası Habib Ari'nin yanı sıra Ari'nin kız kardeşi ve dört yaşındaki yeğeni Ruken de trajik bir şekilde yaşamlarını yitirdi. Saldırının ardından soruşturma başlatıldı ve saldırıyı gerçekleştirenlerin aynı köyden olduğu ortaya çıktı. Aralarında arazi anlaşmazlığı ve aile içi husumet gibi çeşitli sebeplerin rol oynadığı belirtilse de, olayın kesin nedeni netlik kazanmadı.
Saldırganlar yakalandı ve yargılanmaları sürecinde çeşitli itiraflarda bulundular. Mehmet Çelebi, olayın namus meselesi yüzünden gerçekleştiğini belirtti. Mahkeme sonucunda Mehmet Çelebi ile birlikte altı kişi ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına çarptırıldı. Ancak, adaletin tecelli etmesiyle birlikte, geride kalan çocukların yaşamlarını yeniden kurmaları ve acılarını hafifletmeleri için çeşitli rehabilitasyon programları başlatıldı.
Bilge Köyü Katliamı, sadece bir köyün değil, bir toplumun derin acılarını ve travmasını yansıtan bir olay olarak hafızalarda yerini koruyacak gibi görünüyor. Ancak, bu trajik olayın ardından gelen umut dolu çabalar, insanlığın karanlık yüzüne karşı verilen mücadelenin bir parçası olarak hatırlanacak.
