Tatillerde ailenizle birlikte doğayla iç içe, huzurlu ve aynı zamanda eğlenceli zamanlar geçirmek mi istiyorsunuz? Ağrı, tam da bu isteklerinize cevap verebilecek harika destinasyonlardan biri! Hem doğal güzellikleriyle hem de tarihi zenginlikleriyle her yaştan ziyaretçiyi büyüleyen bu şehirde, ailecek keşfedebileceğiniz birbirinden özel yerler var. İşte Ağrı'da aileler için en gözde 5 gezi noktası önerimiz.
Ağrı'da en gözde 5 yer
Ağrı, Türkiye'nin en doğusunda yer alan ve tarihi ve doğal güzellikleri ile ailenizle birlikte keyifli vakit geçirebileceğiniz bir şehir. İşte size Ağrı'da ailece gezilecek en gözde 5 yer önerisi:
1. Doğubayazıt Kalesi
Doğubayazıt Kalesi, Türkiye'nin en doğusunda yer alan Ağrı ilinin Doğubayazıt ilçesinde bulunan tarihi bir kaledir. Urartular döneminden kalma bu kale, MÖ 9. yüzyıldan beri önemli bir ticaret ve askeri merkez olarak kullanılmıştır. Kale, yüzyıllar boyunca farklı medeniyetlere ev sahipliği yapmış ve birçok önemli tarihi olaya tanıklık etmiştir.
Kalenin Tarihi
Doğubayazıt Kalesi'nin ilk inşası Urartulara aittir. Urartular, kaleyi bölgedeki diğer kalelerle birlikte bir savunma ağı olarak inşa etmişlerdir. Kale, MÖ 7. yüzyılda Medler'in, ardından Persler'in, Büyük İskender'in, Romalılar'ın, Bizanslılar'ın ve Osmanlılar'ın hakimiyetine girmiştir.
Osmanlılar döneminde kale, önemli bir askeri üs olarak kullanılmıştır. 19. yüzyılda ise Rus-Osmanlı Savaşı'nda önemli bir rol oynamıştır. Kale, 1877-1878 Osmanlı-Rus Savaşı'nda Ruslar tarafından ele geçirilmiş, ancak savaşın ardından Osmanlılara geri verilmiştir.
Kalenin Özellikleri
Doğubayazıt Kalesi, devasa boyutları ve görkemli mimarisi ile dikkat çeken bir kaledir. Kalenin surları, bazalt taşlarından yapılmış ve 12 metreye kadar yüksekliğe ulaşmaktadır. Kalenin içinde saraylar, camiler, hamamlar ve diğer tarihi yapılar bulunmaktadır.
Kalenin en önemli bölümlerinden biri de "Beyaz Saray" olarak bilinen saraydır. Bu saray, 18. yüzyılda Osmanlı Paşası Hasan Paşa tarafından inşa edilmiştir. Saray, günümüzde müze olarak kullanılmaktadır.
Kalenin Ziyaret Edilmesi Gereken Yerleri
Doğubayazıt Kalesi'ni ziyaret eden turistler, kalenin surlarında yürüyüş yapabilir, Beyaz Saray'ı gezebilir ve kalenin tepesinden Doğubayazıt'ın panoramik manzarasını seyredebilirler. Ayrıca kalede bulunan müzede de kalenin tarihi ve kültürü hakkında bilgi edinebilirler.
Kalenin Ziyaret Saatleri ve Giriş Ücreti
Doğubayazıt Kalesi, her gün 08:00 - 18:00 saatleri arasında ziyarete açıktır. Kalenin giriş ücreti 10 TL'dir.
Doğubayazıt Kalesi'ne Nasıl Gidilir?
Doğubayazıt Kalesi, Doğubayazıt şehir merkezine yaklaşık 1 kilometre uzaklıkta yer alır. Kalenin yanına otobüsle veya taksiyle ulaşabilirsiniz. Kalenin etrafında ücretsiz otopark bulunmaktadır.
Doğubayazıt'ta Konaklama
Doğubayazıt'ta her bütçeye uygun konaklama seçeneği mevcuttur. Şehirde birçok otel, pansiyon ve misafirhane bulunmaktadır.
Doğubayazıt'ta Yeme-İçme
Doğubayazıt'ta yöresel lezzetleri tadabileceğiniz birçok restoran ve lokantalar bulunmaktadır. Şehirde ayrıca kebap, pide ve lahmacun gibi klasik Türk yemeklerini de tadabilirsiniz.
Doğubayazıt'ta Alışveriş
Doğubayazıt'ta yöresel ürünler ve el sanatları ürünlerini satın alabileceğiniz birçok dükkan bulunmaktadır. Şehirden bal, pekmez, ceviz ve kuru meyve gibi yöresel ürünler satın alabilirsiniz.
Doğubayazıt'ta keyifli bir tatil geçirmenizi dilerim!
2. İshak Paşa Sarayı
İshak Paşa Sarayı, 17. yüzyılda Çıldır Gölü'nün kıyısında inşa edilmiş görkemli bir saraydır. Osmanlı İmparatorluğu'nun en büyük saraylarından biri olan İshak Paşa Sarayı, mimari açıdan da oldukça önemli bir yapıdır. Saray, Osmanlı mimarisinin en güzel örneklerinden biri olarak kabul edilir ve UNESCO Dünya Mirası Geçici Listesi'nde yer almaktadır.
Sarayın Tarihi
İshak Paşa Sarayı, 1685 yılında Van Valisi İshak Paşa tarafından yaptırılmıştır. Sarayın inşası 10 yıl sürmüş ve 1695 yılında tamamlanmıştır. Saray, İshak Paşa'nın Van Valiliği döneminde bölgenin idari merkezi olarak kullanılmıştır. İshak Paşa'nın ölümünden sonra saray, Osmanlı İmparatorluğu'nun çeşitli idarecileri tarafından kullanılmıştır.
Sarayın Mimari Özellikleri
İshak Paşa Sarayı, 4 katlı bir yapıdır ve 72 odadan oluşmaktadır. Sarayın dış cephesi kesme taştan yapılmıştır ve oldukça gösterişli bir görünüme sahiptir. Sarayın iç avlusunda ise bir cami, hamam ve harem bulunmaktadır. Sarayın duvarları çinilerle süslenmiş ve avlusunda da bir havuz yer almaktadır.
Sarayın Günümüzdeki Durumu
İshak Paşa Sarayı, 19. yüzyılda terk edilmiştir ve zamanla harap duruma gelmiştir. 1980'li yıllarda restore çalışmaları başlatılan saray, günümüzde turistlerin ilgisini çeken önemli bir tarihi ve turistik cazibe merkezidir.
Sarayı Ziyaret Etmeden Önce Bilinmesi Gerekenler
- İshak Paşa Sarayı, Çıldır Gölü'nün kıyısında, Doğubayazıt ilçesinde yer almaktadır.
- Saraya giriş ücreti 15 TL'dir.
- Saray pazartesi günleri kapalıdır.
- Saray salıdan cumartesiye 09:00 - 18:00 saatleri arasında, pazar günleri ise 09:00 - 17:00 saatleri arasında ziyarete açıktır.
- Sarayda rehberlik hizmeti mevcuttur.
- Sarayda engellilere uygun giriş ve WC bulunmaktadır.
İshak Paşa Sarayı, Osmanlı mimarisinin en güzel örneklerinden biri ve Türkiye'nin en önemli tarihi eserlerinden biridir. Sarayı ziyaret ederek Osmanlı tarihi hakkında bilgi edinebilir ve bu görkemli yapının güzelliğini yakından görebilirsiniz.
Saraya Nasıl Gidilir?
İshak Paşa Sarayı'na Ağrı'dan otobüsle veya taksiyle ulaşabilirsiniz. Saraya özel araçla gidenler için ücretsiz otopark bulunmaktadır.
3. Ağrı Dağı
Ağrı Dağı, Türkiye'nin en yüksek dağı olarak 5.137 metre yüksekliği ile heybetli bir zirvedir. Ağrı ve Iğdır illeri sınırında yer alan Ağrı Dağı, aynı zamanda Avrupa'nın da en yüksek dağıdır. Bu görkemli dağ, karlı zirvesi ve volkanik geçmişi ile her yıl birçok dağcıyı ve doğa severi kendine çekmektedir.
Ağrı Dağı'nın Tarihi ve Önemi:
Ağrı Dağı, tarihi boyunca birçok uygarlığa ev sahipliği yapmıştır. Urartular, Persler, Romalılar ve Osmanlılar bu dağın eteklerinde yaşamış ve dağa kutsal bir önem vermişlerdir. Ağrı Dağı, Nuh'un Gemisi'nin tufan sonrası karaya oturduğu yer olarak da bilinmektedir. Bu nedenle dağ, dini açıdan da önemli bir yere sahiptir.
Ağrı Dağı'na Tırmanış:
Ağrı Dağı'na tırmanmak, deneyimli dağcılar için bile oldukça zorlu bir girişimdir. Tırmanış sezonu genellikle Haziran ve Eylül ayları arasındadır. Tırmanışa başlamadan önce detaylı bir planlama yapmak ve gerekli ekipmanlara sahip olmak çok önemlidir.
Ağrı Dağı'nın Doğal Güzellikleri:
Ağrı Dağı'nın zirvesi ve etekleri, eşsiz bir doğal güzelliğe sahiptir. Dağın karla kaplı zirvesi, buzullar ve volkanik kraterler ile çevrilidir. Eteklerinde ise yemyeşil yaylalar, buzullar ve göller bulunmaktadır.
Ağrı Dağı Milli Parkı:
Ağrı Dağı Millî Parkı, 2004 yılında Ağrı Dağı ve çevresindeki 88.014 hektarlık alanda milli park olarak ilan edilmiştir. Türkiye'nin en yüksek dağı ve en büyük buzulu, Nuh tufanına ait olduğu düşünülen kalıntılar, meteor çukuru ve zengin yaban hayatı çeşitliliği ile dikkat çeken park, doğal ve tarihi değerleriyle ön plana çıkmaktadır.
Ağrı Dağı'na Nasıl Gidilir:
Ağrı Ahmed-i Hani Havalimanı ile Ağrı şehir merkezi arasında 8,3 kilometre mesafe bulunuyor. Havalimanından şehir merkezine yalnızca 10 dakikada ulaşılabiliyor.
Ağrı Dağı'nda Konaklama:
Ağrı Dağı'nda konaklamak için çeşitli seçenekler mevcuttur. Dağda pansiyonlar, kamp alanları ve dağ evleri bulunmaktadır.
Ağrı Dağı, Türkiye'nin en önemli doğal güzelliklerinden biridir. Bu görkemli dağa tırmanmak veya eteklerinde doğa yürüyüşleri yapmak unutulmaz bir deneyim olacaktır.
4. Hayrangöl
Ağrı'nın Eleşkirt ilçesine 37 kilometre uzaklıkta yer alan Hayrangöl köyündeki Mirgemir Dağı bölgesindeki göl, ilkbaharda eriyen karlarla ve çevresindeki rengarenk çiçeklerle dikkat çekerken, sonbaharda da büyüleyici manzaralar sunuyor.
Yılın her mevsimi farklı güzelliklere bürünen bu yüksek rakımlı dağlık alanda, bir vadide bulunan Hayrangöl, şu sıralar çevresindeki ağaçların sarı, kızıl ve yeşil tonlarıyla çevrili durumda. Göl, çevre köyler ve bölgedeki az sayıda kişi tarafından ziyaret ediliyor.
Sonbaharda yeşil, sarı ve kızılın yanı sıra mavinin farklı tonlarına bürünen göl, çevresindeki çalı ve bitkilerin renk değiştirmesiyle göz alıcı bir güzellik sunuyor.
Dağların ve bulutların su yüzeyine yansımasıyla eşsiz manzaralar oluşturan göl, sonbaharın etkisini iyice hissettirdiği bu günlerde fotoğraf tutkunları ve dinlenmek için gelen az sayıdaki ziyaretçiyi ağırlıyor.
5. Diyadin Kaplıcaları
Diyadin, kaplıcaları ile tanınan bir ilçedir. Halk arasında "çermik" veya "avagerm" olarak bilinen kaplıcalar, Köprü, Yılanlı Davut ve Tazekent adlarıyla anılmaktadır. Bu kaplıcalar ilçe merkezine 7 km uzaklıkta, Murat Nehri'nin doğu kıyısında yer almaktadır. Çermiklerin bulunduğu bölge engebeli olduğu için geniş bir alana dağılmıştır ve aralarında 500-1000 metre mesafe bulunmaktadır.
Bu sularda radyoaktivite, kalsiyum, sülfür, karbondioksit, magnezyum, kükürt, bikarbonat ve demir bulunmaktadır. Cilt ve deri hastalıkları, sinir bozuklukları, mide-bağırsak ve böbrek rahatsızlıkları, kadın hastalıkları, solunum yolları rahatsızlıkları, özellikle romatizma ve siyatik gibi hastalıklar için oldukça şifalıdır.
Kaplıca sularından meydana gelen kalker tüfleri ve travertenler, bölgeye görsel bir zenginlik katmaktadır. Haziran ayında başlayan ve ağustos sonuna kadar süren halk akını, diğer aylarda da devam etmektedir. Yakın köy ve kasaba halkı da yıl boyunca bu kaplıcalardan yararlanmaktadır.
Diyadin Belediyesi, kaplıcaları kiraya vererek işletmektedir. Buraya gelen ziyaretçilerin çoğu kendi kamp çadırlarında konaklamakta olup, lokanta, otel, pansiyon ve kahvehane gibi hizmetlerden yararlanmaktadır. Suların sıcaklığı 60-70 derece arasında değişmektedir. Ağrı Valiliği tarafından 2000 yılında faaliyete geçirilen 3 yıldızlı termal otel ise Diyadin ilçesine canlılık katmıştır.
