TBMM'ye sunulacak olan 9. Yargı Paketi, yeni tip casusluk suçlarına ilişkin düzenlemeler içerecek. Yeni Şafak Gazetesi'nin haberine göre, Türk Ceza Kanunu'na "etki ajanlığı" kavramı dahil edilecek. Bu düzenlemeyle, mevcut "casusluk" ve "ajanlık" tanımlarına ek olarak "etki ajanlığı" suçu tanımlanacak.

Gazetenin bildirdiğine göre, "Türkiye lehine gibi görünüp ancak aleyhte propaganda yaparak kamuoyu oluşturan etki ajanları" üzerinde odaklanılacak. Yeni yasa ile suç, sosyal medya paylaşımlarında da aranacak.

Etki ajanlığı nedir?

Kamuoyunu etkilemek için gizli ajansları kullanan kişiler olarak tanımlanan etki ajanları, kimliklerinin belirlenmesinin zorluğuyla dikkat çekiyor. ABD hükümeti, etki ajanlarını "yabancı istihbarat örgütlerinin desteğiyle toplumun karar alma ve düşünme süreçlerini yöneten kişi" olarak resmi bir tanımla açıklıyor. Efsanevi Uluslararası İlişkiler Profesörü Angelo Codevilla ise bu kişiler için "bir casustan çok daha değerli" ifadesini kullanıyor.

Etki ajanları, her kesimden toplum bireyleri arasından çıkabilmektedir. Bu tehlikeli faaliyet, istihbarat birimleri ile işbirliği içinde olan kişiler arasında kazan-kazan ilişkisiyle gerçekleştirilmektedir. Örneğin, sıradan bir akademisyen, gazeteci, sanatçı, politikacı veya bürokrat, aniden parlatılarak, şişirilerek, tanınmış bir figüre dönüştürülebilir. Bu süreç, genellikle etki alanını genişletme amacı taşır ve bir tür yatırım stratejisi olarak görülebilir. Üretim aşamasında, istihbarat servisleri, toplumda provokatif olaylara, isyanlara, kalkışmalara ve kaosa zemin hazırlayarak kutuplaşmaya katkıda bulunurlar.

Etki ajanlarını üç ana grupta toplamak mümkündür. Birinci grup, belirli kriterlere göre seçilen profesyonellerdir. İkinci grup, satın alınabilir entelektüellerdir. Üçüncü grup ise sempatizanlar olarak adlandırılan amatörlerdir. Profesyoneller genellikle istihbarat birimleri tarafından özel eğitime tabi tutulan ve ortak ideolojik bağları olan bireyler arasından seçilirler. Bu kişiler, ya gizli kimliklerle hareket ederler ya da misyonlarını açıklamadan çalışırlar.

Türkiye'de, en fazla etki ajanına sahip üç ülke ABD, İngiltere ve İsrail'dir. Bu ülkeler, genellikle Türkiye'deki özel vakıf okullarında veya üniversitelerinde kökleri olan ve kendi ideolojik yapılarına bağlı bireyleri seçerler. Bu kişiler daha sonra yurtdışına eğitim için gönderilirler ve genellikle Fulbright veya benzeri burslarla desteklenirler. Eğitim sonrasında, bu etki ajanları çeşitli alanlarda faaliyet göstererek siyasi, akademik veya medya gibi sektörlerde etkili olmaya çalışırlar.

Satın alınabilir entelektüeller genellikle kendi çıkarları doğrultusunda hareket ederler ve pozisyonlarını korumak için belirli eylemlerde bulunabilirler. Sempatizanlar ise genellikle provokatörlerin oyuncağı haline gelirler ve faaliyetlerinin gerçek amacının farkında değildirler.

Etki ajanlarının kullandığı en önemli araçlardan biri de kelimelerdir. Büyük yalanlar söyleyerek ve bunları sürekli tekrarlayarak toplumun bilinçaltında negatif bir etki yaratırlar. Özellikle genç kuşaklarda bu yalanlar gerçek algısı haline geldiğinde, toplumda kutuplaşma ve kamplaşma gibi tehlikeli sosyo-psikolojik sonuçlar doğurabilir.

Son zamanlarda yaşanan olaylar, etki ajanlarının nasıl çalıştığını açıkça göstermektedir. Özellikle 4-6 yaş Kur'an Kurslarına yönelik yapılan hakaretler ve benzeri söylemler, bu tehlikenin boyutlarını gözler önüne sermektedir. Bu durumda, etki ajanlarının kimliklerini ve çalışma yöntemlerini daha iyi anlamak, toplumun bu tür manipülasyonlara karşı daha dikkatli olmasını sağlayabilir.

Etki ajanlığı suçu nedir?

"Etki ajanlığı suçu", genellikle ulusal güvenliği tehlikeye atan, toplumda kaos ve istikrarsızlık yaratan, hükümete karşı düşmanca faaliyetlerde bulunan veya yabancı bir devletin çıkarlarına hizmet eden kişilerin eylemlerini ifade eder. Bu suç, çoğunlukla istihbarat faaliyetlerinin bir parçası olarak gerçekleştirilir ve etki ajanları, siyasi, ekonomik veya askeri bilgileri ele geçirmek veya manipüle etmek için çalışırlar.

Etki ajanlığı suçunun tanımı ve cezaları ülkeden ülkeye değişiklik gösterebilir. Birçok ülke, bu tür faaliyetleri önlemek için yasalar ve düzenlemeler oluşturmuştur ve etki ajanlığı suçunu ciddi bir şekilde cezalandırmaktadır. Bu suçlar genellikle casusluk, ihanet veya ulusal güvenliğe karşı faaliyetler gibi yasal kategoriler altında ele alınır ve ciddi cezalarla sonuçlanabilir.

Kaynak: Haber Merkezi