Türkiye'nin futbol arenasında çalkantılı bir dönemi temsil eden 4 Nisan 2015, pek çok kişinin hafızasında hala canlı olarak yer edinmiştir. O gün, Fenerbahçe Spor Kulübü'nün tarihinin en karanlık noktalarından biri olarak kaydedilmiştir. "4 Nisan 2015'te ne oldu?" sorusu, futbolseverlerin hala cevap aradığı bir sorudur. Bu tarihin arkasındaki gerçekler, sadece bir spor skandalının ötesine geçerek, Türkiye'deki futbolun dönüşümüne işaret eder. İşte bu belirsizliklerle dolu günün önemli olaylarının özeti...
4 Nisan 2015 Fenerbahçe olayı nedir?
4 Nisan 2015 tarihi, Türk futbol tarihinde kara bir leke olarak anılacak bir olaya sahne oldu. Çaykur Rizespor ile oynadıkları maçın ardından Trabzon Havalimanı'na gitmek üzere yola çıkan Fenerbahçe kafilesine, kimliği belirsiz kişi veya kişiler tarafından silahlı saldırı düzenlendi.
Trabzon'un Araklı yolunda gerçekleşen bu alçak saldırıda, Fenerbahçe takım otobüsü hedef alındı. TSİ 22.15 sularında gerçekleşen saldırıda, otobüsün camları kırıldı ve şoför yaralandı. Trabzon valisinin ilk açıklamalarında taş kullanıldığı ifade edilse de, daha sonradan yapılan incelemelerde saldırının pompalı silahla gerçekleştirildiği ortaya çıktı.
Bu korkunç olayın ardından Türkiye Futbol Federasyonu, Fenerbahçe'nin ligdeki ve kupadaki maçlarını ertelediğini duyurdu. Fenerbahçe Spor Kulübü ise olayın aydınlatılana kadar maçların ertelenmesi gerektiğini vurgulayarak, saldırıyı uzun süredir devam eden bir düşmanlık sürecinin zirvesi olarak tanımladı.
Saldırıya Türk futbol camiasından da büyük tepkiler geldi. Galatasaray Spor Kulübü Başkanı Duygun Yarsuvat, bu saldırının Türk futboluna yapılmak istenen bir darbe olduğunu belirtti. Trabzonspor Kulübü ise saldırıyı kınayarak, hiçbir Trabzonlu veya Trabzonspor taraftarının böyle bir eyleme karışmayacağını vurguladı.
Ancak soruşturma süreci oldukça karmaşık ve uzun oldu. İlk başlarda iki kişi gözaltına alınsa da, mahkemeye çıktıklarında suçlamaları reddedip serbest bırakıldılar. Soruşturmayı yürüten ekiplerin Fetullahçı Terör Örgütü ile ilişkisi olduğu gerekçesiyle ihraç edilmesi ve yeni delil arayışları, davanın yıllarca sonuçsuz bir şekilde sürmesine neden oldu.
