Geçen gün bir arkadaşım, gelecek misafirleri için annesinden birkaç yemek tarifi aldı. Aynı malzemeleri kullanmasına rağmen yemekler asla aynı tadı vermedi. Sebep? Çünkü yemek yapma konusunda annesi kadar tecrübeli ve tutkulu değildi.
Anne yemeklerini en iyi şekilde tatma fikrinin muhtemelen tüm annelerimiz için doğru olduğunu biliyorum, ancak büyük başarının da tutkudan kaynaklandığına inanıyorum. Yemek yapmayı umursamayıp, rahatlatıcı bulabilirsin. Ama yine de, annen kadar yemek pişirmeye hevesli olmadığın için bu durum senin için daha çok bir angarya.
Peki bunun üretkenlikle ne ilgisi var? Gerçek üretkenlik, onu tutkunuz haline getirmekten gelir. Bana inanmıyorsanız, Steve Jobs’ın, “Harika işler yapmanın tek yolu, yaptığınız işi sevmektir” cümlesi size daha inandırıcı gelebilir.
Jobs bu inançta yalnız değildi. Richard Branson da benzer bir duyguyu tekrarladı. “Hayatınız ve işinizde, tutkularınızı dünyaya ve size hizmet edecek şekilde takip etmekten daha büyük bir şey olamaz.”
Adil olmak gerekirse, yine de herkes aynı fikirde değil. Mark Cuban, “Hayatın en büyük yalanlarından biri ‘tutkularınızın peşinden gidin’ cümlesidir diyor. Scott Galloway, tutkunuzu takip etmenin “çok doğru” olmadığını belirtiyor. Mike Rowe ise bunun yerine fırsatı takip etmenizi öneriyor.
Farklı noktalardaki, farklı düşünceleri anlayabiliyorum. Ama bence Jobs ve Branson doğru olan kısmı anladı. Eğer ikna olmadıysanız, size bunun için farklı nedenler vereceğim.
Sizi enerjik ve odaklanmış halde tutar
Forbes dergisinden Karl Moore, “Tutku size yolda kalmanız için gereken yakıtı verir ve bu mümkün görünmediğinde yine de yaparsınız” diye yazıyor. “İnsanlar ‘güvenli bölgede’ olduklarında arka plan gürültüsünü filtreleyebildiklerini ve işin içinde kaybolmanın, zamanın geçişini fark etmemenin kolay olduğunu anlatıyor.”
Bu doğru. Yapmanız gereken, zihinsel veya fiziksel olarak zorlayıcı bir şey düşünün. Bunu sadece para için yapıyorsanız, muhtemelen çok yorucuydu veya zaman uzayıp gidiyordu. Ama ya tutkulu olduğunuz bir şey olsaydı? Zaman muhtemelen uçtu. Tükenmiş olsanız bile, kesinlikle iyi ve ödüllendirici bir duyguydu.
Tutku sağlığınız için iyidir
Tutkulu olmanın sizi mutlu etmesi şaşırtıcı değil. Yani, sevdiğin şeyi yaparsan neden mutlu olmayasın ki? Ancak, beynin en güçlü iki nörotransmiteri olan dopamin ve oksitosin sayesinde bunu destekleyecek bir bilim var.
Bildiğiniz gibi, mutluluk ve sağlık arasında doğrudan bir bağlantı var. Stres, kaygı ve depresyonu azaltmanın yanı sıra bağışıklık sisteminizi de güçlendirebilirsiniz.
Dahası, Total Brain Health aracılığıyla tutku, nöroplastisitesini artırarak daha sağlıklı bir beyne yol açar. Ayrıca hafıza kaybını önlemeye yardımcı olabilir ve günlük entelektüel becerilerin korunmasına da yardımcı olur.
Sanki sana hatırlatmam gerekiyormuş gibi, daha sağlıklı ve daha mutlu olduğunda daha üretkensin. Daha sağlıklı ve mutlu olmanın öz gerçekliliğinin, gerektiğinde mola vermek ve hatta ara sıra tatile çıkmayı içerdiğini unutmayın.
Kendinize olan inancınızı besler
Başarı Dergisi’nden Kim Reed Perell, “Başarısız olacağını düşündüğünüz bir şey hakkında asla tutkulu değilsiniz, diye yazıyor.” “Bu kararlılığın tüm gücüyle yanmasına izin verin ve başarılı olma yeteneğinize olan güveninizi artırın.” diye ekleme yapıyor.
Kim, “Hayalinizin gerçekleştirilebileceğine inanıyorsanız, buna göre hareket edeceksiniz” diye ekliyor. “Kendiniz ve şirketiniz için günlük ve aylık hedeflerinizi ulaşabileceğiniz bir yerde tutmak için tutkunuzu kullanın. Geleceğinize olan güveniniz, girişiminizin başarısı için çalışmanıza yardımcı olan herkese damlayacaktır.”
Yaratıcılığı ve yeniliği sağlar
Evet, yaratıcılık tutkuyla çalışır, bu durum bilimsel olarak kanıtlanmıştır. Zorana Ivcevic Pringle Ph.D. bunu şöyle açıklıyor; işinizle ilgilendiğinizde, ona daha fazla zaman harcıyorsunuz. Daha da önemlisi, aynı zamanda “problemleri tasarlama ve çözüm yaratma fırsatlarını bulma” olasılığınız da daha yüksektir.
Elbette, işinizi ne kadar severseniz sevin, sinir bozucu olabilen zamanlar vardır, olacaktır. Bu her zaman kötü bir şey değildir. Bu duyguları, onları çözmek için yenilikçi çözümler bulmak için kullanabilirsiniz, bu da üretkenliği farklı bir şekilde yukarı taşır.
Motive ve meşgul olmanızı sağlar
Birkaç faktör içsel motivasyonu teşvik edebilir. Örnekler özerklik, bilgi, ilerleme ve tanınma olabilir. Atladığım başka bir faktör var mı? Bence bu sorunun cevabını biliyorsun.
Tutku, sizi her gün motive ve meşgul tutar. Ne yapman gerektiğini biliyorsun ve bunun gerçekleşmesi için ne gerekiyorsa yapacaksın. Ayrıca, bir aksilik yaşadığınızda veya bir çöküş içindeyken tutkulu olmak, ısrarcılığa ilham verir.
Sizi üstün olmaya teşvik eder
Bunun bariz olduğunu düşünüyorum. Sanki annem yemek yapıyor! Tutkulu olduğunuzda, mümkün olan en iyi yemeği hazırlamaya ve sunmaya çalışırsınız. Lezzet veya sunum kaygısı olmadan bir araya getirilmiş bir çeşit fast food saçmalığı değil.
Kısacası, tutkulu olduğunuzda, her zaman en iyi adımınızı atacaksınız.
İlişkilerinizi güçlendirir
Daha sağlıklı, daha mutlu ve daha odaklı olduğunuzda, diğer insanlar sizin etrafınızda olmak ister. Bunu bir düşün. Bahane üretmek yerine sorunları çözersiniz. Ayrıca, iş konusunda daha olumlu bir tavrınız var, bu da ortaklarınızın ve meslektaşlarınızın sizinle işbirliği yapmaya daha istekli olacağı anlamına geliyor.
Ancak tutku, iş dışındaki ilişkileri de güçlendirebilir. Örneğin, işiniz konusunda o kadar stresli değilseniz, o işi eve getirmiyorsunuz demektir. İş hakkında inlemediğiniz için ailenizin ve arkadaşlarınızın bunu takdir edeceğinden eminim.
İş yükünüzü yönetmenize yardımcı olur
Son olarak tutku, iş yükünüzü yönetmenize yardımcı olabilir. Örneğin, bir şefseniz ve bu sizin tutkunuzsa, o zaman mutfakta çalışacak ve idari sorumlulukları kendiniz yapmak yerine birine devredeceksiniz.
İş yükünüzü yönettiğinizde, üretkenliğinizi daha iyi geliştirebileceksiniz.
Tutkunuzu bulmak ve sürdürmek
Tutkunuzun ne olduğunu belirlemenize yardımcı olacak kesin bir formülüm yok. Ancak, Dan Erickson tarafından yazılmış ve sizi doğru yöne yönlendireceğine inandığım bir blog yazısına rastladım.
Dan önce bir günlük yazarak kendinizi tanımanızı tavsiye ediyor. Bunu yaptığınızda, sizi gerçekten neyin mutlu ettiğini, en sevdiğiniz etkinlikleri, nelerde iyi olduğunuzu ve nereye gitmek istediğinizi keşfedebilirsiniz.
Dan, “Basit bir konsept” diye yazıyor. “Kendi düşüncelerinizi ve davranışlarınızı takip edin, kim olduğunuz hakkında daha fazlasını keşfedeceksiniz.”
Kendinizi tanıdıktan ve tutkunuzu belirledikten sonra, o ateşi devam ettirmeniz gerekir. Bu her zaman kolay bir iş değildir. Ancak, deneyebileceğiniz bazı hileler var.
- Bir adım geri atın ve daha büyük resmen bakın.
- Sürecin ve maceranın tadını çıkarın.
- Kendinizi olumlu ve destekleyici insanlarla kuşatın.
- Kayıtsız olmayın, öğrenmeye ve büyümeye devam edin.
- Daima elinizden gelenin en iyisini yapın, ancak mükemmeliyetçiliğe kafayı takmayın.
Tutku her şeyi çözmez. Ancak, kesinlikle daha fazlasını başarmanıza ve daha anlamlı bir yaşam sürmenize yardımcı olabilir. Daha üretken olmak istiyorsanız, kendinizi rahat hissedeceğiniz yollar aramaya devam edin.